Durugörü Medyomluğu

Buna ruhsal yeteneklerin kullanılması ile ilgili bir görücülük yada ruhsal görücülükte diyebiliriz. Ruh- beden ilişkisinin gevşemesi sırasında ( gevşeme fizyolojij veya psikolojik nedenlerle olabilir, bazen uyanık, gözleri açık olduğu haldede ortaya çıkar ). Beş duyumuzun sınırları ötesindede algılama yapılabilmektedir. Bu algılamar içe doğan sezgiler tarzında olabildiği gibi rüyette olabilir. Gözünüz açıkken, etraftaki eşyaların arasında ve ötesinde başka imajlar, huviyetler görmenizde mümkündür yada bunu sezgiler şeklinde algılayabilirsiniz. Bu aynı zamanda duyarlılığın yada hassasiyetin dışarılaşmasıdır. Yalnız burada hemen bir saptama yapmakta yarar var. Bu durumu halisünasyonla karıştırmamak lazımdır. Halüsünasyonda vardır, görücülükte vardır. Fakat bunlar birbirinden ayrıdır. Biliyoruz ki ruh ve beden münasebetlerinin asıl bağlantı işlemi perispiri dediğimiz özel bir manyetik ve psişik alana sahip bir enerji planı vasitasıyla meydana getirilmektedir. Dolayısıyla bu durugörü de veya görücülükte perisprital bir dışarılaşma söz konusudur. Yani bunları medyom kendi gözleri ile görmüyor. Katiyen optik bir olay siz konusu değil. Retinasına düşen en ufak bir uyarı yoktur. Hatta retinada hiçbir şey yoktur. Doğrudan doğruya perispirital bir taşıma vasıtasıyla herşey daha açık ve berrak bir şekilde psişik olarak görünmektedir. Görücülüğü tahrik eden enerji kaynağı sujenin dışında olduğundan suje onu psişik olarak görür, göz olarak görmez. Bu yüzden bir çok araştırıcı, zaman içerisinde bu husuta büyük yanılgıya düşmüştür. Muhakkak gözlerle birşey olduğunu zannetmiş ve gözleri muayene etmişlerdir vs. Ama gözlerde hiçbir şey bulamamışlardır. Bu tamamen bir psişik görmedir.
Görücülüğün bir ileriki aşaması ve sürekli olan şekli aslında Klervoyans tır, yani durugörüdür. Duru görüdede basit görücülüktede olduğu gibi ruhsal yeteneğnk kısmi yada tamamen dışarı taşması hali söz konusudur.
Görücülük yeteneğini geliştirmek isteyenler için bazı tavsiyelerde bulunulabilir. Nasıl ki telepati ve durugörüde zener kartları radyestezide çatal çubuk yada sarkaç kullanıyorsa, görücülük yeteneğinin sergilenmesindede ilk akla gelen meşhur kristal küredir; asılarca kullanılan bir araçtır. Bu yaklaşık on santimetre çapında içinde hava kabarcığı bırakılmadan dökülmüş camdan bir küredir. Kaya kristali derler genellikle, her zaman kolay bulunmaz. Ama alternatif olarak siyah aynayı kullanmak mümkündür.

Bunların yanında, su dolu bir bardakta olabilir. Hatta tırnağa bakmakta mümkündür. Saat camı, cilalı yüzeyler kullanılması ise halüsünasyon meydana getirebillir.


Özellikle yeni başlayanlar için küre tavsiye edilmekte, ama ustalaştıktan sonra medyom saydığımız araçlardan bir tanesinide kullabilir. Kristal küreye ipnotik kürede denir. İçinde hava kabarcığı olmamasına dikkat edilmelidir. Çünkü hava kabarcıkları bu çalışmayı engelleyerek halüsünatif yorumlara sebep olur. Gözdeki bakış süresini kesikli hale getirir. Her seferinde o kabarcıklara dikkatler çekildiği için konsantrasyon kaybolur. Göz tam bir uyum içinde olmalıdır. Mesela tek bir renk üzerine konsantre olmak, hatta açık mavi gözyüzüne bakmakta bir yerde aynı halüsünatif durumları meydana getirebilir. Çünkü atmosferin o derinliği içinde göz, uyum sağlayacak her hangi bir obje bulunca göremez, sinirler bir çeşit soyutlanmış hale gelir.

Burada hedef, optik süreci devre dışı bırakmaktır. İşte bu amaçla tam küresel olmayan yumurta biçiminde kristal kürelerde yapılmıştır. Yumurta biçimde oluşunun bir sebebi üzerinde düşen ışık yansımalarını daha güzel önlemesidir.Kullanıcılar ışığın yansımasına özeliikle dikkat etmelidir. Bunun en iyi çaresi kürenin koyu renk bir kadife üzerine konması ve saklanırkende bu kadifeye sarılarak yerine konmasıdır. Çalışırken kürenin rahatça görülebilecek bir yükseklite olması ve yüzeyine değil içine bakılması şarttır. Kürenin yüzeyine doğru değil, merkezine doğru bakılmasına dikkat edilmelidir.
DR. Maxweel bu konunun önce gelen operatörlerinden birisidir. Bir takım önerilerde bulunmuş; Kristal küreyi temiz ve aydınlık tutun. Ancak kullanacağınız zaman dokunun, kullanmadan önce bir sobanın yanında biraz ısıtın, siyah bir kadife kumaşı ile örtün, mümkün olduğu kadar çalışma odası kuzeye bakmalıdır, sukunet şarttır, yemekten erken iki saat sonra çalışılmalıdır, çalışma odası karanlık olmaıdır, karanlık çalışma odasında kristal kürenin üzerine omuzların üstünden ve arkadan gelecek şekilde lambadan bir ışık aksettirilmelidir, yansıma olmaycak gene.Kristal küreyi elinizede tutabilirsiniz veya masada siyah kadife üzerindede bulundurabilirsiniz. Yaklaşık otuz otuzbeş santimetre uzaktan bakılmasında yarar vardır ki bu kitap okuma uzaklığı kadardır. Dikkatin kürenin merkezinde toplanması gerekir. Bakışlarınızı sabit tutmaya gayret edin.


Bu öneriler, umarız denemeyi yapmak isteyen okuyuculara yardımcı olur.


alıntı